2017 ye göz kırparken 2016 ile vedalaşmanın vakti geldi geliyor.

Ömrümüzün bir yılını daha geride bırakıyoruz. Sevinçler ve üzüntülerin harman olduğu bir miladı daha geride bırakırken bu yazımda sizlere çok önemli bir temel kuram olan “Karşıtlık İlkesinden” söz etmek istiyorum.

Ünlü Filozof “Gazali” bunu “Nedensellik İlkesi” olarak tanımlamıştır.

Buna göre olay ve olgular birbirine belirli bir şekilde bağlıdır, her şeyin bir nedeni vardır ya da her şey bir nedene bağlanır.

Dolayısı ile belli nedenler belirli sonuçları yaratır

Aynı nedenler aynı koşullarda aynı sonuçları verir

Aynı neden aynı sonuca yol açtığına göre “Neden & Sonuç” bağlantısı kesindir.

Bir diğer deyişle

Kainat ve Yaşam döngüsü zıtların birlikteliği üzerine kuruludur.

Yeryüzündeki gelmiş geçmiş medeniyetlerin tamamında bu ilke bir biçimde varlık gösterir.

İslam dini, alemde her şeyin zıddıyla mevcut olduğunu açıkça ifade eder. 

Maniheizmde Aydınlık ve Karanlığın hiç bitmeyen ebedi ve ezeli savaşı anlatılır ve bu din bütünüyle ikili ve karşıtlıklar üzerine kurulu bir anlayış üzerine inşa edilmiştir.

Türklerin karşıtlık anlayışında ise iyilik ve aydınlık hep bir adım öndedir.

Çin kültüründeki Yin ve Yang bu zıtlıkları simgeselleştiren ve birleştiklerinde tam bir daire oluşturan iki balık motifidir.

Ortadoğu kökenli dinlerde Adem toprağı, Havva göğü sembolize eder.

Türk kültüründe en çok bilinen, en sık rastlanan veya en çok kullanılan karşıtlıklara da bakalım:

Ak ve Kara (Siyah ve Beyaz)

Yaruk ve Karuk (Nur ve Zulmet)

Erkek ve İşkek (Adam ve Kadın)

Su ve Od (Mai ve Ateş)

Yaşam ve Ölüm (Hayat ve Memat)

Yer ve Gök (Arz ve Sema)

Sağ ve Sol (Eymen ve Eyser)

İyilik ve Kötülük (Hayır ve Şer)

Bayığ ve Yazığ (Sevap ve Günah)

Onağ ve Yasağ (Helal ve Haram)

Teklik ve Çokluk (Yek ve Kesret)

Bur ve Buk (İyi Ruh ve Kötü Ruh)

Beyrü ve Bengü (Ezel ve Ebed)

Sayısız karşıtlık yazabiliriz buraya…

Şimdi gözünüzde bir doğru canlandırın,

Bu doğrunun üzerinden aynı derecede başka bir doğru geçtiğini hayal edin. Misal ilk doğrunuz evrenin doğrusu olsun ve noktalı olsun, üzerindeki doğru ise sizin duygu, davranış ve hareketlerinizi temsil etsin ve bu da düz olsun. Sizin nötr ve objektif davranışlarınızda bu çizgi düz iken depresif davranışlarınızda çizgi aşağı kaysın agresif davranışlarımızda çizgi yukarı çıksın.

Sonuçta hissettiğiniz herhangi bir duygunuzun temeli, daha öncesinde yaptığınız bir hareketle ilgili olarak doğrunun açısını değiştirecektir.

Başka bir deyişle üzülüyorsanız öncesinde bunu tetikleyen bir olay yaşadınız

Kızıyorsanız yine öyle, Dargınsanız yine öyle, Vs

Aşağıdaki şekilde bu açıların birbiriyle (–) ve (+) oranda aynı derece de olduğunu görüyorsunuz

Evrensel yasaya göre; her türlü negatif eyleminizin dozunun arttığı oranda; bunun karşılığı kadar negatif sonuç; ruhunuza, bedeninize, eyleminize ve sonuçta kaderinize yansıyor.

Şimdi arkanıza yaslanıp bir düşünün.

2016 da neyi hangi açıda yaşadınız ve hangi sonuçla karşı karşıya kaldınız?

Demem o ki şu anda neyle meşgulseniz evrensel yasa olarak bunun bir karşılığı var. Evet 2016 yı geri getiremeyiz ama 2017 de başkalarına hata bulmak ya da sonuçlarda onlara pay çıkarmak yerine ilk yarattığımız açıyı negatifte ne kadar dar tutarsak sonuç o oranda minimal olacağına, pozitifi ne kadar geniş tutarsak da sonuçlarının da maksimum boyutta bize yansıyacağına dair bir vizyon vermek istedim sizlere.

2017 de maksimum pozitifte açılar alma yolunda birlikte yürüyelim

Sevgi ve Selamlarımla